Gayrimenkulde Doğru Adres

Yatırım

Yatırım Nedir?

 

Yatırım özellikle son yıllarda herkesin ilgisini çeken ve gelir getirisi açısından beklentileri yükselten bir kavrama dönüştü. Teknik olarak belirli bir kaynak ya da değerin kullanılmasıyla bir proje , bir para birimine , arsa ,  gayrimenkul veya bir işletmeye para bağlayıp uzun vadede, orta vadede ya da kısa vadede bir gelir elde etme yöntemidir. Yalnızca bunlar arasında gelire, risk faktörüne ve zaman döngüsüne bağlı olarak farklılıklar ortaya çıkacaktır. Tüketim kavramından temel farkı, kullanılan kaynak ya da değerin işlem sonunda tükenmemesi , aksine artmasıdır.

 

Yatırım kendi kendini amorti edebilen bir kazanç türüdür.

Misal; Yıllık 15.000 TL kira kazancınız olursa, bu konut kendini 20 yılda amorti ediyor denir. Ülkemizde, büyük şehirlerde amorti süresi ciddi oranda büyümüş neredeyse 30-35'e dayandığını düşünürsek, bu tarz evlerin kira için iyi bir yatırım fırsatı oluşturmadığını anlayabiliriz.

 

Amortisman süresi nasıl hesaplanır?

 

Amortisman süresini hesaplamak için yatırımın bugünkü değerini, aylık kira gelirine bölmeniz gerekir. Örneğin 420 bin liraya aldığınız bir gayrimenkulün 2500 TL’lik aylık kira geliri var ise, 420000/2500=168 sonucu ortaya çıkar. 168 ayın yıllık ifadesi ise 168/12 hesaplamasıyla 14 yıla denk gelmektedir. Türkiye ortalamasının 17.6 yıl olduğunu düşündüğünüzde, 14 yıllık amortisman süresi o gayrimenkulün kendisini oldukça hızlı şekilde amorti ettiğini, yani doğru bir yatırım olduğunu gösterebilmektedir. 

 

Yatırım çeşitleri her zaman için farklı kitlelerle örtüştürülebilir. Talep ettiğiniz gelir miktarı, kazanç risk analizi, yatırım için tercih edeceğiniz seçenekler her zaman farklılık gösterebilir. Örneğin sermaye yatırımları her zaman için göz önünde olan bir yatırım türüdür. Çünkü genel anlamda bir daire almak, bir arsa tapusu sahibi olmak, gelecek odaklı kâr beklenen bir noktadan gayrimenkul sahibi olmak sermaye yatırımına güzel bir örnektir. 

Aynı şekilde finansal yatırımlar ayrı bir tür olarak benimsenebilir. Burada ise mevcut tasarrufun değerinin korunması, olası bir kâr marjıyla gelir elde edilmesini kapsar. Daha geniş bir ayrıntı ile şöyle sıralamak mümkündür.

Hisse Senedi Yatırımı

Borsada işlem gören ve halka arzı gerçekleşmiş olan şirketlerin hisse senetlerini alabilir, değer kazandıkça gelir elde edebilirsiniz. Hisse senetlerinin aynı zamanda temettü ödemesine sahip olanları vardır. Bu sayede şirketin kârı üzerinden belirli periyotlarda kazanç sağlayabilirsiniz.

Kaldıraçlı VİOP İşlemleriyle Yatırım

VİOP direkt olarak çift yönlü işlem yapmanıza olanak tanır ve kaldıraç imkânıyla yüksek gelirler her zaman mümkün olabilir. Bilhassa 20 kata kadar kaldıraç uygulandığında pozitif bir ivme ciddi gelirler kazanılmasına olanak tanıyabilir.

Forex Piyasaları

Forex ile yatırım yapma konusunda daha da özgür bir piyasa hareketine kavuşabilirsiniz. Mesela daha yüksek kaldıraç oranları ile daha geniş bir işlem hacmine kavuşmanız mümkün. Çok sayıda enstrümana yatırım yapabileceğiniz için geliriniz bir o kadar yükselecektir.

Tahvil 

Kısa vadeli finansman ihtiyaçlarını risksiz şekilde yerine getirebilmek adına uygulanan tahviller borsa için en güvenilir limanlar arasında sayılır. Burada gerek özel şirketler gerekse kamu kurum ve kuruluşları tahvil ile değerlendirilebilir. En minimum risk, en stabil kazanç şekli olarak düşünülebilir. 

Bireysel yatırım portföyünüzü profesyonel bir biçimde yönettiğiniz sürece uzun vadede kazançlı çıkacağınız aşikâr. Aynı zamanda farklı yatırımlarla hedef zamanınızı ve hedeflediğiniz geliri de değişken olarak nitelendirebilirsiniz. İllaki uzun vadede kazanabileceğiniz yatırımlara yönelmenize gerek yok. Aynı zamanda kısa vadeli yatırım ürünleri ile de ciddi kâr marjları mümkün olabilmektedir. 

 

Yatırım Yaparken Nelere Dikkat Edilmeli?

Yatırım yaparken dikkat edilmesi gerekenlerin başında amacınızı ve yatırım stratejisini belirlemek geliyor. Her girişimcilik örneğinde olduğu gibi yatırım yaparken de amaçlarınızı bilmelisiniz. Ayrıca bu amaçlara ulaşmak için nasıl bir strateji gerektiğine de karar vermelisiniz. Dikkat edilmesi gereken diğer faktörler şu şekilde sıralanabiliyor:

 

Tüm paranızı riskli yatırımlara yönlendirmeyin: Yatırım yaparken, özellikle hisse senedi, opsiyon, vadeli türev veya kaldıraçlı işlemler gibi riskli alanlara yatırım yaparken, tüm paranızı bu yatırım seçeneğinde harcamayın. Tüm birikmişi kaybetme riski olduğunu her zaman aklınızda bulundurun ve yatırımınızı çeşitlendirin, örneğin belirli bir miktarı risksiz yatırım alanlarda tutun.

Hakkında bilgi ya da fikir sahibi olmadığınız bir yatırım aracına yatırım yapmayın: Yeterli bilgiye sahip değilseniz kripto para, Eurobond, hedge fon ya da düşük dereceye sahip tahvillere yatırım yapmak paranızın tamamını kaybetmenize yol açabilir. Aynı durum hisse senedi yatırımlarında da geçerli. Örneğin hisse senedi, Kripto, fon, Eurobond gibi yatırımlarda hakkında bilgi sahibi olmadığınız şirketlere ait hisse senedi satın almak hatalı bir adım atmanıza neden olabilir.

 

Hisse senedi yatırımlarında sektörün durumundan şirketin kar dağıtım politikasına, genel ekonomiden şirketin finansal durumuna ve hisse performansına kadar birçok farklı unsur etkili olur. Bu nedenle, yatırım yaparken yeterince araştırma yapmayı ihmal etmeyin.

Yatırım yaparken duygularınızla değil mantığınızla hareket etmeye gayret gösterin: Yatırım yaptığınız araçları araştırın ve piyasa beklentilerini takip edin. Olumsuz haberler aldığınızda duygularınıza kapılıp yatırımı hemen elden çıkarmak yerine öngörülerinizi gözden geçirin ve atılacak adımları belirleyin. Örneğin her yatırım adımınız için kendinize durma noktası belirleyebilir ve bu kararlarınıza uygun al sat işlemi gerçekleştirebilirsiniz.

Yatırım yaparken güvenilir kaynakları takip edin: Öne çıkan her haberi değil, uzmanların tavsiye ve yorumlarını dikkate alın. Uzmanların ise bu konuda ehil olduklarına emin olmalı, özellikle Yatırım tavsiyesi alacakları kişilerin SPK lisanslarına sahip olup olmadıkları ve finansal piyasa tecrübelerine bakın. Ancak bu tavsiye ve yorumları kendi yatırım stratejiniz, ihtiyaç ve kararlarınızla birlikte değerlendirin.

 

Yatırım fonlarında temel riskler

Risk değeri dışında tüm yatırım fonları için temel yatırım riskleri söz konusudur.

Temel yatırım risklerini, piyasa riski, karşı taraf riski, likidite riski, kaldıraç riski, operasyonel riskler, yoğunlaşma riski, korelasyon riski, yasal riskler ve yapılandırılmış yatırım araçları riskleri olarak sınıflandırabiliriz.

Şimdi bu riskleri birkaç cümleyle açıklamaya çalışalım….

Piyasa riski: Yatırımcılar için en temel risk faktörünü piyasa riski oluşturur. Piyasaların temel unsurları olan faiz oranı, döviz kurundaki hareketlere bağlı meydana gelen riskleri tanımlamak için kullanılır. Fon portföyünde faize ya da dövize endeksli varlıkların bulunması, oranlar ve fiyatlara bağlı olarak fonun performansını etkileyen en güçlü faktörler olacaktır. Yani, portföyünüzdeki varlık ya da varlıklar dövize endeksliyse; döviz kurlarının düşmesi halinde fonunuz diğer faktörlerden bağımsız olarak değer kaybetme eğiliminde olacaktır. Piyasa riskleri arasında ortaklık payı fiyat riski de söz konusudur. Fon portföyüne ortaklık payı da eklenirse payların fiyat hareketleri fon performansınızı etkileyebilir.

Karşı taraf riski: Sözleşme ilişkisi kurduğunuz her duruma karşılaşabileceğiniz karşı taraf riski, yatırım fonlarında da geçerlidir. Yatırım yaptığınız fonu piyasaya süren kuruluşun sorumluluklarını çeşitli gerekçelerle yerine getirmediği ya da getiremediği durumları açıklar. Netice, itibarıyla ödemelerinizde gecikme veya alamama riski mevcuttur.

Likidite riski: Yatırım yapılan fonun portföyündeki varlıkların nakde dönüştürülmesi aşamasında yaşanabilecek aksaklıkları açıklar.

Kaldıraç riski: Portföyünde, türev araçlar başta olmak üzere kaldıraçlı yatırım araçları bulunan ya da çeşitli nedenlerle kaldıraç etkisine maruz kalacak işlemlerin yapıldığı yatırım fonlarında karşılaşılabilecek risk türüdür. Kaldıraçlı işlemler, getiriyi ve götürüyü misliyle artırdığından yatırım yaptığınız fonlarda bu tür varlıkların ya da işlemlerin olup olmadığından mutlaka haberdar olmalısınız.

Operasyonel riskler: Adından da anlaşılacağı üzere fonla ilgili operasyonel süreçlerden kaynaklanan zarar etme riskini ifade eder. Yatırım fonunu çıkaran kurumun teknik altyapı eksikliği, kötü fon yönetim performansı, hatalı veya hileli işlemlerin varlığı operasyonel riskler olarak sayılabilir.

Yoğunlaşma riski: Yatırım fonunda yer alan varlıklardan herhangi birine yoğunlaşılması durumunda ilgili varlığın, fonun performansını düşürme olasılığının artması riskidir.

Korelasyon riski: Yatırım fonunun portföyünde yer alan varlıklar arasındaki korelasyon ilişkisinin olumlu ya da olumsuz yönde fonunu performansını etkilemesinden doğan riskleri açıklar. Korelasyon ilişkisi tüm yatırım araçları için dönemsel olarak söz konusu olabilir.

Yasal riskler: Mevzuatlar ve yasal düzenlemelerde yapılan değişiklikler sonrası fonun getirisinin düşme olasılığını tanımlar.

İhraççı riski: Yatırım fonunun yöneticisi olan şirketten bağımsız olarak, fon portföyünde yer alan varlığı ihraç eden kurum ya da kuruluşlardan kaynaklanabilecek riskleri ifade eder. Örnek olarak; şirket bonoları ya da devlet tahvillerinde şirketlerin veya ülkelerin yaşayabileceği sorunlar…

Yapılandırılmış yatırım araçları riski: Yapılandırılmış yatırım araçlarının fon portföyünde bulunması durumunda yaşanabilecek olağandışı gelişmelere bağlı olarak yaşanabilecek risklerdir.

 

 

Haberdar Olun

Soru Cevap ile Yeni Ev Kampanyası , Kök tapu , Düşük faiz , Uzun Vade , Kolay Ödeme , Belediye İmarları Nasıl Yapılır? , Raiç Bedel Nedir Nasıl Yapılır ?